İş yerinde Kalp Krizi İş Kazası Sayılır Mı?

İş yerinde Kalp Krizi İş Kazası Sayılır Mı?

İş kazaları Türk Hukuk mevzuatımızda sigortalı işçinin işini icra ederken işyerinde, işini icra etmek için yaptığı faaliyette veya gittiği yerde bedensel bütünlüğüne zara verecek bir kaza yaşaması durumudur. İş kazasının yaşanması hususunda kusur önemli olmamaktadır. Kimin kusuru olursa olsun gerekli yasal şartlar sağlanıyorsa o bir iş kazasıdır. Kusur bahsinin önemli olduğu zaman dilimi iş kazasından dolayı manevi ve maddi tazminat açılacağı zaman dilimi olmaktadır. Bu noktada iş kazasının yaşanmasında zarar gören işçinin sorumlu olması halinde maddi ve manevi tazminat alamamak durumu söz konusu olabilmektedir.

Bu noktada da kalp krizinin iş kazası sayılması hususu Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında yer almaktadır. Bundan mütevellit de iş yerinde geçirilen kap krizi bir iş kazası olmaktadır.

Makalemiz boyunca “İş kazası tanımı, iş kazası geçiren işçinin hakları, iş kazaları örnekleri, iş kazası bildirimi, iş kazası sayılan haller, işçiiinin dikkatsizliği sonucu iş kazası yargıtay kararları, iş kazası tazminat” gibi konular ve işyerinde geçirilen kalp krizinin iş kazası olup olmadığı hususlarına değinmiş olacağız. Konuyla ilgili daha fazla bildi edinmek, hukuki danışmanlık, avukatlık desteği almak isterseniz bağlantıya tıklayarak Arıkan Avukatlık olarak bizden destek alabilirsiniz.

İş Kazası Avukatı konulu makalemize bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İş Kazası Tazminatı konulu makalemize bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İş yerinde Kalp Krizi İş Kazası Sayılır Mı?

Kalp krizi iş yerinde veyahut işi icra ederken ya da o iş için tapılan bir eylemde bulunulduğunda gerçekleştiriliyorsa her bakımdan iş kazası sayılmaktadır. İş yerinde kalp geçirmenin iş kazası olması hem hukuk mevzuatımızda hem de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında düzenlenmektedir. Bu yasal dayanaklar şu şekildedir:

SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 29.09.2016 tarihinde yayınlanan “Kısa vadeli sigorta kolları uygulamaları” başlıklı 2016/21 sayılı Genelgesi “Sigortalının iş yerinde kalp krizi geçirmesi veya başka bir hastalık nedeniyle ölmesi ya da ruhen veya bedenen hemen veya sonradan engelli hale gelmesi iş kazası olarak kabul edilecektir.”

Yargıtay iş yerinde ve işin yürütümü esnasında meydana gelen her türlü kalp krizini iş kazası kapsamında değerlendirmektedir.

Bu noktada diyebiliriz ki kalp krizi sigortalının ya da üçüncü kişinin kusuru olmaksızın, iş kazası sayılmaktadır. Kalp krizinin iş kazası sayılması için bir kusur aranmamaktadır. Varsa kusur kalp krizinin iş kazası sayılmasında önemsiz olup, kusurun önemli olduğu tek yer sürecin ilerisindeki tazminat davası olacaktır. İş kazası kapsamında kalp krizi veyahut ölüm sonucunda hak sahiplerinin tazminat elde edebileceği durumlar olduğu gibi hak sahiplerinin tazminat elde edemeyeceği durumşlar da söz konusudur. Somut olaya göre tazminat hususu değişmektedir, ki makalemizde buna değineceğiz.

İş yerinde kalp krizi geçirmiş çalışanın bundan dolayı ileriki süreçlerde maddi ve manevi tazminat elde edebilmesi için bu kalp krizinin yaşanmasında işverenin veya işyerinde çalışan ya da bulunan üçüncü kişilerin kusuru olması gerekmektedir.

Bir iş kazası meydana geldiğinden dolayı, maddi ve manevi tazminattan bağımsız olarak, SGK tarafından ölenin yakınlarına aylık bağlanmakta ve cismani zarara uğramış kişinin tedavi giderleri karşılanmakta olup iş göremezlik ödeneği sağlanmaktadır.

Makalemizi okurken Profesyonel İş Hukuku Avukatından destek almak istemeniz halinde bağlantıya tıklayarak Arıkan Avukatlık olarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Aynı zamanda Arıkan Hukuk Bürosu olarak kaleme aldığımız “İş Kazası Avukatı konulu makalemize de link üzerinden ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar dileriz.

İş Kazası Tanımı Nedir? 

İş kazası tanımı bakımından diyebiliriz ki İş Kazası 30.06.2012 tarih, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanımlar başlıklı 3.maddesinin g) bendinde; ‘‘İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı’’ şeklinde tanımlanmaktadır.

Ve yine Türk Hukuk Mevzuatımızda da 5510 Sayılı Kanun madde 13’ te iş kazası şu şekilde düzenlenmiştir:

MADDE 13- İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle

sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının

(a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

Belirtelim ki iş kazasının gerçekleşmesinde işçinin ya da işverenin veyahut üçüncü kişinin kusurunun bulunması o kazanın iş kazası olma durumunu etkşlememektedir. İş kazasının gerçekleşmesindeki kusur ileriki süreçlerde maddi ve manevi tazminat davasını etkilemektedir.

Ezcümle iş kazası İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay olamkatdır. Ve işyerinde, iş yürütülürken, iş için yapılan bir eylemde kalp krizi geçirilmesi iş kazası sayılmaktadır.

İşyerinde Geçirilen Kalp Krizi İş Kazası Mıdır? 

Sosyal Güvenlik Kurumu 2016/21 sayılı Genelgesinde bu durum şöyle ifade edilmektedir:

‘‘Sigortalının işyerinde kalp krizi geçirmesi veya başka bir hastalık nedeniyle ölmesi ya da ruhen veya bedenen hemen veya sonradan engelli hale gelmesi iş kazası olarak kabul edilecektir.” Bu duruma göre de işyerinde geçirilen kalp krizi iş kazası olmaktadır.

Yargıtay içtihatlarına göre de işyerinde kalp krizi geçirmek bir iş kazası olmaktadır. Bu noktada Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.04.2019 tarih, 2016/816.E, 2019/457.K, Sayılı kararında;

“…Daha açık ifadeyle; sigortalının, iş yerinde çalışmakta iken kalp krizi geçirerek ölümü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11 maddesinin (A) fıkrasının (a) bendinde gösterilen “Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada meydana gelme” hâline uygun bir olay olduğu gibi, aynı maddenin (b) bendinde yer alan “işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelme” hâline de uygun olup; iş kazası sayılması gerekir…’’ şeklinde ifade edilmiş olmaktadır.

İş kazası sonucu yaralanma veya ölüm durumlarında, kişinin yaralanması halinde SGK geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerini karşılamaktadır. Kişinin ölümü halinde de yakınlarına SGK tarafından aylık bağlanmaktadır.

Kalp Krizinin İş Kazası Sayılabilmesi İçin Gerekli Şartlar Nedir?

Kalp krizinin bir iş kazası olarak değerlendirilmesi için evvela kazaya maruz kalan kişinin 5510 Sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca sigortalı olması kesin bir gereklilik olamktadır.

Kalp krizinin, 5510 Sayılı Kanun’un 13. maddesinde belirtilen sınırlı durumlardan birinde meydana gelmesi halinde, olayın iş kazası olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Buna göre 5510 Sayılı Kanun’un 13. Maddesi şu şekildedir:

MADDE 13- İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle

sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir

yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının

(a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;

a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları

çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç

kazadan sonraki üç işgünü içinde,

b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı

geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,

c) (Mülga: 17/4/2008-5754/8 md.)

iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile

doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde

belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara

varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.

İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu

maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Yargıtay içtihatlarına göre sigortalının kalp krizi geçirdiği tarihteki çalışmasının hizmet sözleşmesine dayalı olduğu bir durumda, olay anında Belediye adına çalıştığının belirlenmesi durumunda, ölümle sonuçlanan ve kalp krizi sonrasında meydana geldiği konusunda anlaşmazlık bulunmayan olayın iş kazası olarak kabul edilmesi için ek bir koşul aranmaması gerektiğini belirtmektedir.

Kalp Krizi Geçiren İşçi Tazminat Alabilir Mi? 

İşyerinde kalp krizi geçiren işçinin maddi ve manevi tazminat alabilmesi için işçinin yüzde yüz kusurlu olmaması gerekmektedir. İşçi iş kazasının yaşanmasında yüzde yüz kusurlu ise burada bir maddi manevi tazminat hakkı doğmayacaktır.

Kalp Krizi nedeniyle İş Kazası geçiren sigortalının yaralanması veya ölüm halinde sigortalının desteğinden yoksun kalan hak sahipleri, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmektedirler. Yaralanma halinde tazminat davası talep etme hakkı Kalp Krizi nedeniyle iş kazası geçiren sigortalı tarafından talep edilebilmektedir. Ölüm halinde ise dava hakkı, ölen sigortalının desteğinden yoksun kalanlara tanınmıştır. İş Kazası nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davası birlikte açılabileceği gibi ayrı davalar şeklinde de açılabilmektedir.

İşyerinde kalp krizi geçirmiş işçi bakımından maddi tazminat davasını iki halde inceleyebiliriz.

Yaralanma Halinde Manevi Tazminat Davası:

Kalp krizi sebebiyle sürekli sakatlık hali yaşayan yani yaralanan (cismani zarar) kişi bakımından talep edebileceği tazminatlar şu şekildedir:

  • Sürekli Sakatlık Tazminatı (Çalışma Gücü ve Kazanç Kaybı)

Sürekli İş Göremezlik Tazminatının alınabilmesi için İş kazası nedeniyle sigortalı şahsın Adli Tıp Raporu veya Sağlık Kurulu Raporuyla belirli bir maluliyet oranı üzerinden sakat kalması gerekmekte olup %1 sakatlık dahi bu tazminat için yeterli olmaktadır. Bu noktada iş kazasının yaşandığı dönemim yönetmeliklerine göre maluliyet raporunun verileceğini belirtelim.

  • Geçici İş Göremezlik Tazminatı

Geçici İş Göremezlik Tazminatı, yine Adli Tıp Raporu ile kişinin iş göremez hale geldiği ve bu süreyi ifade etmektedir.

  • Tedavi Giderleri:

Tedavi Giderleri, sigortalı işçinin iş kazasından sonra yapmış olduğu zorunlu tedavi giderlerid olmaktadır. İş kazası geçiren şahıs kaza geçirmemiş olsaydı bu masrafları yapmayacağından sırf kaza nedeniyle uğradığı bu zararları da talep edebilmektedir.

  • Bakıcı Giderleri

Bakıcı Gideri, İş Kazası nedeniyle kişinin bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğu süre boyunca meydana gelen zararları kapsamaktadır.

  • Ekonomik Geleceğin Sarsılmasından Doğan Kayıplar:

    • SGK Tarafından Karşılanmayan Zorunlu Tedavi Giderleri:

SGK bir takım giderleri Sosyal Devlet ilkesi gereği karşılamaktadır, ve bundan da karşılık almamaktadır. Bu sebeple iş kazası geçiren kişi bu masraflara katlanmaktan kurtulmaktadır. Ancak SGK tarafından karşılanmayan giderler de mevcut olmakta ve tazminat bakımından da bu giderleri de talep edilebilmektedir. 

Ölüm Halinde Maddi Tazminat Davası:

İş kazası sebebiyle ölümün gerçekleşmesi halinde burada maddi tazminat kapsamı Türk Borçlar Kanunu madde 53’e göre belirlenmektedir. İlgili madde şu şekildedir:

MADDE 53- Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:

  1. Cenaze giderleri.
  2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından

ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

  1. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

Görüldüğü üzere ilgili maddeye göre talep edilebilecek tazminatlar şu şekildedir:

  • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı:

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, ölen kişinin ölmemiş olsaydı bakacağı ama öldüğü için desteğinden yoksun kalan kişilerin talep edebileceği bir tür maddi tazminat olmaktadır.

  • Ölüm hemen gerçekleşmemişse Tedavi Giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 

Ölümün hemen gerçekleşmediği, kişinin hastaneye kaldırıldığı tüm müdahalelere rağmen sigortalının yaşamını yitirdiği durumlarda iş kazası ile ölüm olayı arasında geçen sürede yapılan tüm tedavi giderlerini kapsamaktadır.

  • Cenaze Giderleri:

İş kazasını yaşamış ve yaralanmış kişinin veya kişinin ölümü halinde de desteğinden yoksun kalmış kişilerin ya da ölen kişinin mirasçılarının manevi tazminat hakkı bulunmaktadır. Bu noktada manevi tazminatın oranını ve meblağını belilremek hakim kararında olup hakim bunu belirlerken bazı ölçütler kullanmaktadır. Bu ölçütler şu şekildedir:

Yaralanma Halinde Maluliyetin (Sakatlık durumu) ağırlığı- Ölüm halinde ölen ve geride kalanların durumu,

  • Tarafların İş Kazasındaki kusur oranları,
  • Kaza tarihi itibarı ile enflasyon durumu,
  • Somut vakıanın özellikleri,
  • Tarafların sosyal ekonomik durumu,
  • Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü.

Gibi kriterler nazara alınarak hakim uygun bir manevi tazminata hükmetmektedir. Manevi tazminat, tazminat yükümlüsünü fakirleştirmemeli, tazminat alacaklısını da zenginleştirmemelidir.

Kalp Krizi İş Kazası Sayılır Mı? Yargıtay Kararları 

  1. Hukuk Dairesi 2023/5109 E. , 2023/7607 K.
    "İçtihat Metni"
    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne; İlk Derece Mahkemesi kararının
    kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne
    İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 5. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen iş kazası tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

    Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin miras bırakanı olan ......,’in davalı Yakupoğlu Tekstil ve Deri Sanayi Tic. A.Ş.’ye ait fabrikada gece vardiyasında çalışırken kalp krizi geçirdiğini, iş yerinde ambulans olduğu halde hastaneye ambulansla değil özel araçla götürüldüğünü, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesinde acil olarak müdahale edildiğini, 10 gün yoğun bakımda kaldığını daha sonra vefat ettiği tarihe kadar raporlu olduğunu, kalp krizinden sonra ......,’de kalp yetmezliği oluştuğunu, konuşma bozukluğu meydana geldiğini ve felç geçirdiğini, beyninin hasar gördüğünü ve vücudun bazı organlarının çalışamaz hale geldiğini, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ...’e %77 oranında iş gücü kaybı verildiğini, iş yerinde 04.11.2015 tarihinde geçirdiği kalp krizine bağlı olarak 22.04.2016 tarihinde vefat ettiğini belirterek, miras bırakanın 04.11.2015 tarihinde geçirdiği kalp krizinin iş kazası olduğunun ve ölüm nedeninin de iş kazası olduğunun tespitini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı Yakupoğlu Tekstil Ve Deri San. Tic. A.Ş. ve davalı Kurum vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine, karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,
    "1.1. Eldeki dava dosyası incelendiğinde, murisin davalı şirkette çalışırken 04.11.2015 tarihinde kalp krizi geçirdiği ve hastaneye götürüldüğü, hastaneden çıktıktan sonra sigortalıya 19.12.2015 tarihine kadar istirahat raporu verildiği, 10.12.2015 tarihinde tekrar acile müracaat ettiği, 14.12.2015 taburcu edilerek 10 gün istirahat raporu verildiği, bu tarihten sonra da bir kaç kez daha istirahat raporu aldığı , 24.03.2016 tarihinde işten ayrıldığı, en son 17.04.2016 tekrar acile gittiği ve 22.04.2016 tarihinde vefat ettiği ,Kurum denetim raporunda sigortalının 04.11.2015 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonrasında bedenen engelli hale gelmediğini ve vefat olayının da sonradan meydana geldiğini belirterek olayın iş kazası olmadığına karar verdiği anlaşılmaktadır.

    1.2. Sigortalının 04.11.2015 tarihinde işyerinde çalışırken kalp krizi geçirdiği ve kalp krizi nedeni ile hastanede tedavi gördüğü sabit olduğundan 04.11.2015 tarihli olayın iş kazası sayılması gerektiğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerindedir.(Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2019 gün ve 2011/486 Esas ve 2012/962 Karar ve Yargıtay 10 Hukuk Dairesinin 2020/7763 esas, 2021/7615 sayılı kararı)

    1.3. Her ne kadar davacı vekili murisin vefat olayının iş kazası olduğunun tespitini talep etmiş ise de; sigortalının 04.11.2015 tarihli olaydan sonra hastaneye yatırıldığı ancak taburcu olduktan sonra da birkaç defa daha acile gittiği, sigortalının bu olaydan 5 ay sonra vefat ettiği, sigortalının 04.11.2015 tarihinde geçirdiği myokard enfarktüsü öncesinde de kalp damar hastalığının bulunduğu, ATK ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından ölüm olayının iş kazası sayılmayacağı, mahkemenin bu yöndeki mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.

    1.4. Bu nedenlerle mahkemece davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi hatalı olduğundan davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyada mevcut delillerin hüküm kurmak için yeterli olduğundan delil toplanmasına ve duruşma açılmasına gerek olmaksızın murisin 04.11.2015 tarihinde geçirilen kalp krizinin iş kazası olduğunun tespitine , murisin ölüm olayının iş kazası sonucu meydana gelmediğinden bu yöndeki talebin reddine karar vermek gerekmiştir" gerekçesine dayalı olarak;

    2. "Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kabulüne, ... 5. İş Mahkemesinin 2022/176 E., 2022/371 K.,
    sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, davacıların murisi ...'in 04.11.2015 tarihinde geçirmiş olduğu kalp krizi olayının iş kazası olduğunun tespitine; davacıların murisi ...'in 22.04.2016 tarihinde ölümünün iş kazası olduğu talebinin reddine," karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    Davalı ....., Tekstil ve Deri Sanayi Tic. A.Ş. vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesi ile Adli Tıptan alınan rapor ile kişinin ölümünün kalp damar hastalığı ve gelişen komplikasyonları sonucu meydana geldiği, kişinin bilinen hiper tansiyon, koroner arter hastalıklarının olduğu, anemnez bilgilerinin kayıtlı olduğu, 04.11.2015 tarihinde geçirdiği miyokard enfarktüsü öncesinde de kişide kalp damar hastalığının bulunduğu hususlarının tespit edildiğini, müteveffanın yaptığı iş ile kalp krizi arasında hiçbir bağın olmadığını, müvekkil şirketin, işçinin kalp krizi geçirmesine sebebiyet verecek herhangi bir kusurlu davranışının olmadığını, müvekkil şirketin çalışma süresi boyunca gerekli periyodik muayenelerini yaptırdığını, ancak işçinin kalp rahatsızlığına ilişkin emarelere rastlanılmadığını, ATK raporunun Bölge Adliye Mahkemesince göz ardı edildiğini, kararın eksik inceleme ile kurulduğunu, olay gününden çok daha öncesine ilişkin sağlık problemlerinin varlığı sebebiyle içten gelen etkiyle gerçekleşen söz konusu kalp krizi olayının iş kazası olarak kabulünün hatalı olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

    Davalı Kurum vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesi ile Kurum tahkikat raporunda açıklandığı üzere davacılar murisi ... 'in 04.11.2015 ve 22.04.2016 tarihinde maruz kaldığı olayın iş kazası olmadığının aşikar olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.


    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık; iş kazası tespiti istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

    2.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13 üncü maddesi hükümleridir.

    3. Değerlendirme
    İncelenen dava dosyasında, iş kazası tespitine ilişkin davada davanın mütevveffanın mirasçıları tarafından açıldığı, müteveffanın çocukları olan ...'in anneleri tarafından velayeten temsil edildiği anlaşılmakla, karar başlığında ...ve .....,'in gösterilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2 inci maddesi gereğince, söz konusu karar düzeltilerek onanmalıdır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün karar başlığında yer alan "davacılar" ile ilgili kısma ek olarak "3-...4-..." rakam ve harflerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İş Hukuku Avukatı Avukatlık Desteği

Eğer “işyerinde geçirilen kalp krizi iş kazası sayılır mı ?” “İşyerinde kalp krizi manevi tazminat.”, “İşyerinde kalp krizi sonucu ölüm iş kazası olur mu?”, “İşyerinde kalp krizi işverenin sorumluluğu.”, “İş yerinde rahatsızlanmak iş kazası mı?” konuları ile ilgili danışmanlık veya avukatlık desteği almak isterseniz Arıkan Avukatlık olarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İş Hukuku Avukatı, işçi ve işveren arasında adil ve sürdürülebilir bir iş ilişkisinin yürümesi için, taraflar arasındaki sözleşmelerin ve uyuşmazlıkların çözümü için, çalışma ortamında iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için etkin bir rol almaktadır. Arıkan Hukuk Bürosu olarak iş hukuku alanında yılların deneyim ve tecrübesi ile dava, arabuluculuk ve danışmanlık hizmetleri vermektedir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun sürekli değişmesi ve gerek işverenler gerek işçilerin

İş Hukuku Alanında vermiş olduğumuz hizmetler:

  • İş Sözleşmelerinin Yeniden Revizesi
  • İş Hukuku Arabuluculuk Hizmetleri
  • İnsan Kaynakları Risk analizi ve uyum incelemesi
  • İş Kazası Tazminat Dava Avukatlığı
  • İş ve Sosyal Güvenlik alanlarında risk analizi
  • Kıdem, İhbar, Mobbing, Ayrımcılık vs işçi tazminatları alanında işçi ve işverenlerin yargısal temsili