Ticari Anlaşmazlıklar ve İşçiler Hakkındaki Arabuluculuk Süreçlerinin Yönetilmesi

Ticari Anlaşmazlıklar ve İşçiler Hakkındaki Arabuluculuk Süreçlerinin Yönetilmesi

Ticari Anlaşmazlıklar ve İşçiler Hakkındaki Arabuluculuk Süreçlerinin Yönetilmesi

Ticari anlaşmazlıklar ve işçiler hakkındaki arabuluculuk süreçlerinin yönetilmesi, işletmelerin ve çalışanların hukuki uyuşmazlıklarını mahkemeye taşımadan çözmelerine yardımcı olan bir süreçtir. Arabuluculuk süreci, zaman ve maliyet açısından daha verimli bir yöntem sunmaktadır. 

Ticari Anlaşmazlıklarda Arabuluculuk Süreci

Ticari anlaşmazlıkların nedenleri; sözleşme ihlalleri, ödeme sorunları, haksız rekabet ve mülkiyet ihtilafları olabilecektir. Alanında uzman bir hukuk bürosundan bu tip anlaşmazlıklar durumunda danışmanlık alındığında hukuk danışmanı; anlaşmazlıkları çözme stratejileri geliştirmek, sözleşme incelemesi ve düzenlemesi gerçekleştirmek, müzakere ve arabuluculuk süreçlerinde destek sağlamak gibi roller üstlenecektir. 

Bu tip anlaşmazlıklar şirket üzerinde önemli olumsuz etkilere yol açıp hem şirketin itibarını hem de şirketin finansal durumunu riske atabilmektedir. Bu konuda alınacak hukuki yardım ile bu sürecin en iyi şekilde yönetilmesi sağlanacaktır. 

Hukuk danışmanı, taraflar arasında görüşmeler yaparak uzlaşma sağlamakta olup böylece taraflar için dengeli çözüm yolları üretecektir. Bu süreçlerin etkin yönetilmesi, taraflar için zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken iş ilişkilerinin sürdürülebilirliğini de arttırmaktadır. 

İşçiler Hakkındaki Arabuluculuk Süreci 

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu kapsamında işçi ve işveren arasında doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuk, zorunlu bir süreçtir. İşe iade, kıdem tazminatı, fazla mesai alacakları gibi konularda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmektedir.

Arabuluculuk Sürecinin İşleyişi; 

Öncelikle işçi veya işverenin, adliyelerdeki arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunması gerekmektedir. Arabulucu, tarafları müzakereye davet eder ve toplantılar düzenler. Süreç genellikle üç hafta içinde tamamlanması öngörülmektedir. 

Taraflar anlaşırsa, anlaşma belgesi bağlayıcı olacaktır. Anlaşma sağlanamazsa, taraflar dava açma yoluna gidebilecektir.

İş hukukunda arabuluculuk, mahkemelerin iş yükünü hafifletirken tarafların kısa sürede çözüme ulaşmasını sağlamayı hedeflemektedir. Özellikle işçi lehine bir süreç olarak değerlendirilen arabuluculuk, iş güvencesini ve haklarını korumaya yönelik bir düzenleme olarak getirilmiştir. 

Arabuluculuk Süreci Hakkında Mahkeme Kararı 

Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/262, 2021/560 no’lu kararına göre; 

“Huzurda açılan dava, ortaklıktan ayrılma ve akdedilen protokol gereği davalıdan olan alacakların tahsiline yönelik tazminat davasıdır. Ancak 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Ancak davada arabuluculuğa başvurulmadan huzurdaki dava açılmıştır

Nitekim 09/12/2018 tarih ve 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na (TTK) eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde;

"(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" düzenlemesi ile,

TTK'nın geçici 12. maddesinde; "(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği (01/01/2019) tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay'da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.

Bunun yanı sıra, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na (HUAK) dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi eklenmiştir. HUAK'ın 18/A-2 maddesinde, 

 "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi de mevcut olup, alacak ve tazminat davalarında dava şartı olarak arabuluculuğun zorunlu olduğu görülmektedir. 

Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere 01/01/2019 tarihinden itibaren arabuluculuğa başvurulmadan açılan davaların dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmekte olup, davanın bu tarihten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. 

Arabuluculuk son tutanağının yapılan incelemesinde sadece davacı şirket ile davalı arasında düzenlendiği, tutanak konusu uyuşmazlığın vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacak ve tazminata ilişkin olduğunun görüldüğü, arabuluculuk görüşmelerinin dava konusu hususlara ilişkin olup olmadığının da anlaşılamadığı, öte yandan davacı ...'in arabuluculuk görüşmeleri kapsamında bu görüşmelere dahil edilmediği anlaşılmıştır. Dava şartları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasından mahkemece nazara alınması icap ettiğinden, açılan davada dava konusuna yönelik olarak usulüne uygun olarak arabuluculuk görüşmelerinin yapılmadığı, davacılardan ...'in usulüne uygun yapılmayan işbu arabuluculuk görüşmelerinde taraf olarak bile yer almadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın dava şartları yokluğundan dolayı usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması icap etmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

Mahkeme kararına göre, dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin usulüne uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından ötürü davanın usulden reddine karar verildiğini açıklamaktadır. 

Sonuç 

İlgili kanun ve mahkeme kararları ışığında, ticari anlaşmazlıklar ve işçiler hakkındaki arabuluculuk süreçlerinin yönetilmesi için izlenecek hukuki yollar ile uyuşmazlığın dengeli bir şekilde çözümü esas alınarak etkin bir koruma mekanizması sağlanması için alanında uzman bir avukata başvurulması son derece önemlidir. 

Haklarınızın korunması ve olası ihlallerin önlenmesi için hukuki sürecin sağlıklı ilerlemesi, hak kaybı yaşamamanız için avukata danışmanızın önemini vurgulayarak bu konuda uzman olan ekibimize danışmanızı öneririz.