İş Hukuku Arabulucuk Hizmetleri

İş Hukuku Arabulucuk Hizmetleri

İş Hukuku Arabulucuk Hizmetleri

İş hukukunda arabuluculuk kurumu, işçi ve işveren arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların dava yoluna gitmeden çözülmesi için getirilen etkili bir çözüm mekanizması sunan bir yol olarak getirilmiştir.

Türk Hukukunda 2012 yılında yürürlüğe giren ve 2018 yılında iş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda dava yoluna gitmeden önce başvurulması zorunlu olarak düzenlenen arabuluculuk uygulamaları, iş dünyasında tarafların hak ve menfaatlerini korumak adına önemli bir yer tutmaktadır. Arabuluculuk kurumu ile uyuşmazlıkların hızlı ve ekonomik bir şekilde çözülmesi, mahkemelerin dava yükünün azaltılması hedeflenmiştir. 

Arabuluculuk faaliyetinin zorunlu olarak düzenlendiği iş uyuşmazlıklarında, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığında; dava, dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilmektedir. 

Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri hâlinde yargılama, mahkemece üç ayı geçmemek üzere ertelenmektedir. Bu süre, tarafların birlikte başvurusu üzerine üç aya kadar uzatılabilmektedir. 

Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabileceği ilgili kanun maddesinde ifade edilmiştir. 

Arabuluculuk süreci, tarafların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla gizlilik esasına dayalı olarak yürütülmektedir. Ayrıca arabulucunun, bu süreçte taraflara eşitlik ilkesine dayalı olarak tarafsız ve objektif bir yaklaşım izlemesi büyük önem taşımaktadır. Arabulucunun adil olması ve taraflara da bu adil tutumu konusunda inandırması gerekmektedir. 

Arabulucu, güzel bir diksiyon ve anlaşılır ifadeler ile konuşmalıdır.  Arabulucu ve taraflar arasında herhangi bir menfaat ilişkisi ya da menfaat çatışması olmamalıdır. Arabulucunun tarafsızlığını tehlikeye düşürecek herhangi bir durumun söz konusu olmaması önem taşımaktadır. 

Arabuluculuk kurumu ile işverenlerin ve işçilerin hakları güvence altına alınmakla birlikte iş dünyasında istikrar ve taraflar arası güven inşasının sağlanmasında katkı sağlamaktadır. Bu şekilde iş dünyasında iş ilişkilerinin sürdürülebilirliğinin artmasına da katkı sağlanacaktır.

Arabuluculuk Sürecinin Adımları

Arabuluculuk sürecinde belirlenen tarihlere iki tarafın da uyması, sürecin sağlıklı ve hızlı ilerlemesini sağlamaktadır.

Arabuluculuk sürecinin ilk adımında, taraflar arabulucu karşısında bir araya getirilmektedir. Arabulucu, taraflara bilgilendirme amacıyla açıklamalar yapar ve süreç hakkında tarafları bilgilendirmektedir.  

Sonraki aşamada ise taraflar, iddialarını ve taleplerini açıklamaları için arabulucu tarafından olanak tanınmaktadır. Bu aşamada, tarafların isteklerini anlaması ve olası çözüm yollarını değerlendirmeleri açısından önem taşımaktadır.  

Arabuluculuk toplantıları neticesinde, taraflar eğer bir anlaşmaya varırsa bu mutabakat, arabulucu tarafından tutanak ile kayıt altına alınarak yasal bir belge niteliği kazanması sağlanmaktadır. 

Arabuluculukta Gizlilik İlkesi

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 4. Maddeye göre “Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflar ve görüşmelere katılan diğer kişiler de bu konudaki gizliliğe uymak zorundadırlar.” demektedir. 

Gizlilik ilkesi, kanun koyucu tarafından taraflar ve arabuluculuk görüşmelerine katılan diğer kişiler açısından bir yükümlülük olarak düzenlenmiştir.

Arabuluculuk Sürecine İlişkin Yargıtay Kararları 

Uygulamada arabulucunun yasa gereği taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmeden arabuluculuk sürecini sonlandırdığı, bu nedenle açılan davada dava şartının yerine getirilmiş sayılıp sayılmayacağı hususunda çelişkili kararlar bulunmaktaydı. Ancak Yargıtay 9.H.D., 26/04/2022 tarihinde BAM kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair aşağıdaki şekilde karar vermiştir: 

“7036 sayılı Kanun md.3/8’de “Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibariyle her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar.” hükmü bulunmaktadır… Arabuluculuk görüşmelerine, işverenin arabulucu tarafından usulünce toplantıya davet edilmediği kabul edilse dahi, taraflara ulaşmak ve tarafları toplantıya davet etmek arabulucunun sorumluluğunda olduğundan işçiye yükletilebilecek bir kusurun varlığından söz edilemez. Zira, işçi dava açmadan önce, kanun hükmüne uygun olarak arabulucuya başvurmuş ve sürecin sonlanmasını beklemek suretiyle yükümlülüğünü yerine getirmiştir. O halde arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk sürecini sonlandırması ihtimalinde “arabulucuya başvurulmuş olma” dava şartının gerçekleşmediği söylenemez. Aksi yöndeki bir kabulün hak arama özgürlüğünü aşırı derecede zorlaştıracağı açıktır. ”  denmiştir.

Karara göre, arabulucunun taraflara ulaşma ve davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması halinde dahi arabuluculuk dava şartını gerçekleşmiş sayılacaktır. 

Sonuç 

İlgili kanun ve mahkeme kararları ışığında işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmak amacıyla, izlenecek hukuki yollar ile uyuşmazlığın dengeli bir şekilde çözümü esas alınarak etkin bir koruma mekanizması sağlanması için avukata başvurulması son derece önemlidir.

İş kanunu ve Arabuluculuk kanununun ilgili hükümlerine dayalı olarak haklarınızın korunması ve olası ihlallerin önlenmesi için hukuki sürecin sağlıklı ilerlemesi, hak kaybı yaşamamanız için avukata danışmanızın önemini vurgulayarak bu konuda uzman olan ekibimize danışmanızı öneririz.