Miras hukuku alanına giren miras payları ve hesaplanma durumu; mal varlığı olan kimsenin vefatı sonrasında mirasçıların arasında hukuka uygun, adil dağılımın sağlanması açısından oldukça önemli bir konudur. Türk Medeni Kanunu’na göre miras öncelikli olarak eş ve kan hısımları arasında paylaştırılmaktadır. Vasiyet, borç, hak sahipliği durumu vb. çeşitli unsurlardan dolayı paylar değişiklik gösterir.
Miras hesaplama yapılırken Türk Medeni Kanunu’ndaki yasal mirasçılık düzenlemeleri ve varsa vasiyetname dikkate alınarak yapılmaktadır. Vefat eden kişinin eşi, çocukları, anne ve babası, diğer yakın akrabaları vb. mirastan pay alabilir. Ancak eş ve çocukların saklı pay hakkı kanunca korunmaktadır.
Mirasın toplam değeri mirasın düştüğü kişilerin hak oranına göre hesaplanarak kanun kapsamında ve miras bırakanın kararlarına uygun şekilde hesaplanmaktadır.
Tüm bunların dışında bireyler miras hesaplama aracı kullanarak da kendi tahmini hesaplamalarını yapabileceklerini unutmamalıdır.
Mal sahibi olan kişinin vefatından sonra kalan mallar vefat edenin alt, üst soyları ve yakın akrabaları arasında belirli bir oranda dağıtılmaktadır. Miras payları hesaplama yapılırken mirasın düştüğü kişilere göre oranlar değişiklik göstermektedir.
Örnek olarak sadece anne ve baba kalmışsa her biri eşit miktarda miras payı alırlar. Ancak eş ve çocuklar mirasçı ise eş tüm malın çeyrek kadarını alırken çocuklar kalan kısmı aralarında eşit paylaşırlar.
Tüm bu süreçler miras hukuku kapsamında düzenlenmekte olup, mirasçıların haklarını ve pay oranlarını belirleyen temel kurallar bu alanda yer almaktadır.
Mirasçılar vefat edene olan yakınlık derecelerine göre farklı zümrelere ayrılmışlardır. Bu zümreler paydaki öncelik sırasını ve pay miktarını etkiler.
Miras öncelikli olarak çocuklar ve torunlar arasında paylaştırılır. Birinci zümre yoksa ikinci zümreye geçilir.
İkinci zümrede bireyin anne ve babasına eşit miktarda pay verilir. Bu zümre de yoksa hak üçüncü zümreye geçer.
Kişinin büyükannesi ve büyükbabası da anne baba gibi eşit pay alırlar.
Zümre üyelerinde ölüm olması durumunda miras hakları alt soylarına geçmektedir. Ancak eş için aynı durum geçerli değildir. Miras yalnızca kan hısımları olan kişilere; çocuk, anne – baba, büyükanne – büyükbaba gibi.
Eşe dair haklar ayrı bir yasal hak olarak değerlendirilip zümre içindeki paylarla karıştırılmamaktadır. Ölen kişinin eşiyle çocukları varsa çocuklar birinci zümreyi oluştururken eş bu zümrenin payını almamaktadır. Eş yalnızca kanuni miras olarak belirli bir oran üzerinden kendi hakkını alır.
Miras paylaşımında eşin durumuna göre miras hesaplama ve pay dağılımı değişiklik gösterebilir.
Sağ kalan eş kanuni hakkı olarak kendi payını alır ve zümre üyelerinin paylarından bağımsızdır. Çocuklar ve torunlar varsa eş mirasın çeyreğini alır, kalan kısım zümre üyelerine paylaştırılır.
Birinci zümre yoksa eş ikinci zümre olan anne ve baba ile mirasçıysa mirasın yarısını alır ve kalan yarısı anne ile babaya verilir.
Birinci ve ikinci zümre yoksa eş üçüncü zümre olan büyükanne ve büyükbaba ile birlikte mirasçı ise eş mirasın yarısını alır, zümre de kendi arasında kalan kısmı eşit paylaşır.
Eğer ölen kişinin kan hısımı bulunmuyorsa eş tüm mirası tek başına alır.
Örnekler üzerinden de miras payının nasıl olduğuna bakalım.
Ölen kişinin 2 çocuğu ve eşi olduğunu varsayalım. Bu durumda eş 1/4 kadar pay alır ve çocuklara 3/8 oranında pay verilir.
Ölen kişi evli ve çocukları yok ancak anne ve babası sağ diyelim. Bu durumda mirasın yarısını eş alırken çeyreğini anne, çeyreğini de baba alır.
Ölen kişi evli ama anne babası sağ değil ve çocukları da yok diyelim. Bu durumda da eş mirasın yarısını alır ve kişinin dedesi ile büyükannesi her biri çeyrek kadar pay alırlar.
Miras paylaşımında sağ kalan eş, kuzenler, zümre üyelerinin vefatı gibi çeşitli dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır.
Zümre üyelerinin önceden ölmüş olması durumunda onların çocukları ve torunları (altsoyları) miras hakkını devralabilirler. Sağ kalan eşin ise daima kanuni olarak pay hakkı korunmaktadır.
Birinci, ikinci ve üçüncü zümre yoksa kuzenler de mirastan pay alabilmektedir. Bu nedenle zümrenin doğru şekilde tespiti oldukça önemlidir. Buna göre eş tüm mirası alması veya miras bırakanın kan bağı olan kişilere de pay kalması durumu değiştirebilir.