- İçindekiler -
- Sigorta Hukuku Nedir? Kapsamı ve Önemi
- Sigorta Poliçesi Anlaşmazlıklarında Avukatın Rolü
- Sigorta Davaları Ne Kadar Sürer ?
- Sigorta Şirketinin Ödeme Talebini Reddetmesi
- Trafik Kazası Sigortası ve Bedeni Hasar Süreçleri
- İstanbul Sigorta Hukuku Davalarına Hangi Mahkeme Bakar?
- Sigorta Hukuku ile İlgili Yargıtay Kararları
Sigortalı ve sigortacı arasındaki ilişkiyi ve sigorta şirketlerinin de çalışmalarını düzenleyen hukuk dalına sigorta hukuku denmektedir. Sigortacının yaptığı iş bakımından diyebiliriz ki sigortacı, sigortalının prim ödemesine karşılık rizikonun(doğan risklerin ve zararların) tazminini karşılamaktadır.
Sigorta hukukunun mevzuatımızdaki yasal düzenlemeleri Türk Ticaret Kanunu’nda, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nda ve bakanlık onayından geçmiş Sigorta Genel Şartları’nda düzenlenmektedir.
Sigorta hukukundan doğan uyuşmazlıklar sigorta hukuku davasına konu olmaktadırlar. Bu noktada da sigortacı ile sigortalı arasındaki ve ziyan olan ile sigortalı arasındaki uyuşmazlıklar sigorta hukuku davası konusu olmaktadır.
Sigortalar kendi içinde iki türe ayrılmaktadır ve bu iki tür de kendi içinde ayrılmaktadır. Sigorta türleri şu şekildedir:
ZARAR SİGORTALARI |
CAN SİGORTALARI |
||||
|
Can sigortaları Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmektedir. Can sigortaları insan hayatında ölüm, hastalık, sakatlık gibi rizikoları teminat altına almaktadır. Türk Ticaret Kanunu’na göre can sigortaları; hayat sigortası, kaza sigortası, hastalık ve sağlık sigortası başlıkları altında düzenlenmiştir. |
Sigorta davalarında uyuşmazlığın türünün belirlenmesi önemlidir çünkü uyuşmazlığın türüne göre dava şartı arabuluculuk yoluna gidilecektir. Sigorta uyuşmazlığının türüne göre görevli ve yetkili mahkemenin değişebileceğini söyleyelim. Bu nedenle de uzman bir sigorta avukatından destek alınması önerilmektedir.
Sigorta hukuku, Sigortacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olup Arıkan Avukatlık olarak başlıca hizmetlerimiz arasında da yer almaktadır. Sigorta hukuku alanı altında, Arıkan Hukuk Bürosu olarak verdiğimiz hizmetlerimiz şu şekildedir:
- Ulusal ve uluslararası sigorta ve reasürans şirketlerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti,
- Risk tespiti yapılması,
- Yangın sigortası poliçeleri hazırlanması,
- Ferdi kaza poliçeleri hazırlanması,
- Yönetici sorumluluk poliçeleri hazırlanması,
- Mali mesuliyet sigorta poliçeleri hazırlanması,
- Emtia ve nakliyat sigortaları hazırlanması,
- Denizcilik sigorta poliçeleri hazırlanması,
- Sigorta sözleşmelerinin hazırlanması, sözleşmeler hakkında görüş verilmesi,
- Sigorta şirketleri ile sigortalılar arasında doğan uyuşmazlıklar için avukatlık hizmeti,
- Tazminat davalarında sigorta tahkim komisyonu, arabuluculuk ve dava süreçlerinde müvekkillerin etkin şekilde temsili,
- Sigortalı veya üçüncü kişilerin tahkim başvurularının yapılması gibi alanlarla müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti ve uyuşmazlıkların sulh veya alternatif uyuşmazlık yöntemleri ile halli için müzakere hizmeti sunulmaktadır.
Sigorta Hukuku Nedir? Kapsamı ve Önemi
İstanbul sigorta avukatı, sigorta hukuku uyuşmazlıkları ile ilgilenmektedir. Bu noktada da sigorta avukatı müvekkilin hak ve menfaatleri doğrultusunda, hukuki meselenin çözüme kavuşturulmasında etkin biçimde rol oynamaktadır. Bu noktada da diyebiliriz ki sigorta avukatlarının çalışma alanları çok çeşitli olabilmektedir. Arıkan Avukatlık olarak da sigorta hukuku alanında müvekkillerimize sunduğumuz başlıca hizmetler şu şekildedir:
- Havacılık, deniz taşıma ve kasko sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların mahkemeye taşınması hizmeti,
- Can sigortası türü olan ferdi kaza sigortalarına ilişkin maddi ve manevi tazminat davalarının açılması ve davanın neticelenmesinin ardından gerekli takibin yapılması,
- Sigortalarla ilgili olarak, tüketici hakem heyetine başvurulması gereken hususlarda gerekli başvuruların yapılması ve sürecin takip edilmesi hizmeti,
- Hayat, emeklilik vb. can sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların mahkemeye intikali hususunda hizmet,
- Mal sigortalarından kaynaklanan alacaklar için mahkemeye başvurulması ve takibinin yapılması,
- Sigortaya ilişkin sözleşmelerin hazırlanması, cayma hakkı gibi yasal düzenlemelerin yapılması,
- Sigorta sözleşmelerinin ihlal edilmesinden doğan her türlü dava ve işlerle ilgilenilmesi,
- Malpraktis ve sorumluluk sigortalarından kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın yargı mercilerine taşınarak dava takibi yapılması,
- Sigorta primlerinin ödenmemesi halinde icra takiplerinin yapılması,
- Yangın sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların yargıya taşınması hizmetleri sunulmaktadır.
Sigorta Poliçesi Anlaşmazlıklarında Avukatın Rolü
Her sene İstanbul Barosu asgari ücret tarifesi belirlemektedir. Bu ücet tarifesi baz alınarak avukat ve müvekkil aralarında bir ücret belirleyebilmektedirler.
İstanbul Barosu’nun ücret tarifesi bağlayıcı değildir sadece asgari ücretleri gösteren bir yol göstericidir. Avukat ve müvekkil aralarında ücreti belirleyebilirler.
Sigorta Davaları Ne Kadar Sürer
Sigorta şirketine belgelerle eksiz bildirim yapılması halinde 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmalıdır. Trafik kazaları, iş kazaları ve yaralanma tazminatlarında 6 aylık iyileşme süreci ve sağlık kurulu raporu süreci öngörülmektedir.
Dava açmak için ise hak düşürücü süreler ve zamanaşımı gibi süreçler söz konusudur. Ferdi kaza, deprem, konut, sağlık ve hayat sigortalarında 2 yıl, Trafik kazası-İş Kazası Sigortaları için ise bu süre ölüm halinde 15 yıl, yaralanma halinde ise 10 yıldır.
Davalar için ise somut olayın şartları, davanın yargılama usulü, mahkemenin iş yükü ve benzeri çeşitli etkenler davanın ne zaman sonuçlanacağı hususunda rol oynamaktadır. En yaygın olan hayat ve hayat dışı sigortalarda ise ortalama 5-6 duruşma(1.5- 2 yıl) kadar bir yargılama süreci öngörülmektedir.
Sigorta Şirketinin Ödeme Talebini Reddetmesi
Öncelikle eksik belge olup olmadığı sigorta şirketine yazılı olarak iletilir. Müşteri temsilcisi olması halinde burayla irtibata geçilebilir. Eksik belge yok ise sigorta şirketinden Ret sebebi sorularak yazılı delil elde edilir. Sigorta şirketi sorulan sorulara 15 gün içerisinde yanıt vermemesi halinde ise öncelikle zorunlu arabuluculuk sürecine geçilerek uyuşmazlık burada çözülmeye çalışılmalıdır. Zorunlu arabuluculuk aşamasından da sonuç alınamaması halinde yargılama sürecine geçilmelidir.
Yargılama yolu olarak ise sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu’na üye olup olmadığına bakılmalı ve kısa bir yol olarak Tahkime gidilmelidir. Tahkim yolu kapalıysa dava sürecine geçilmelidir.
Trafik Kazası Sigortası ve Bedeni Hasar Süreçleri
Sigorta uyuşmazlıklarının en yaygın olduğu alanlardan biri mala ve bedene gelen hasarlardır. Bu hasarlar sigorta şirketine bildirim yapılmakla hak doğumu sürecine geçmiş olur.
Araçlar hakkında: Öncelikle aracın tamamen kullanılmaz hale gelmesi durumunda araç sovtaj(hurda) bedeli belirlenir ve kusur durumuna göre sigortalıya ödenir. Aracın tamirat görecek durumda olması halinde ise aracın servise teslim edilerek sigorta eksperi aracılığıyla aracın hasar tespiti yapılarak onarılır ve hasar bedeli sigorta tarafından karşılanır. Aynı zamanda mağdurun değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli alma hakkı da vardır.
Bedeni Hasar Hakkında: Kalıcı iş göremezlik sürecinin tespiti için 6 aylık iyileşme periyodu sonrası sağlık kurulu raporu alınır ve sigorta şirketinden kusur durumuna göre ödeme talep edilir. İlk 6 aylık süre için sigorta şirketinden her ne kadar ödeme yapması beklenmese de süreci kısaltmak ve daha düşük rakamlar ödeyerek avantajlı konuma geçmek için ödeme teklifinde bulunması durumuyla da karşılaşılmaktadır.
Bedeni hasarlara dair detaylı yazımız:
İstanbul Sigorta Hukuku Davalarına Hangi Mahkeme Bakar?
Sigorta davaları adli yargının alanına girmektedir. Bu noktada da adli yargıda sigorta davaları genel olarak Asliye Ticaret mahkemelerinde görülmektedir. Ancak bazen davanın konusuna göre de farklılıklar olabilmektedir. Bu noktada aşağıdaki tabloda bu farklılıklardan bahsetmiş olacağız:
İSTANBUL SİGORTA DAVALARI |
GÖREVLİ MAHKEME |
Trafik kazalarından kaynaklanan maddi tazminat davaları |
Asliye Ticaret Mahkemesi |
Trafik kazalarından kaynaklanan manevi tazminat davaları |
Asliye Hukuk Mahkemesi |
Özel sağlık sigortasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları |
Asliye Hukuk Mahkemesi- Asliye Ticaret Mahkemesi |
Ölüm hali sigortası tazminat davaları |
Asliye Hukuk Mahkemesi |
Yangın sigortalarından kaynaklanan tazminat davaları |
Asliye Ticaret Mahkemesi, |
Kasko sigortalarından kaynaklanan davalar |
Asliye Hukuk Mahkemesi- Asliye Ticaret Mahkemesi |
Hekim mesleki sorumluluk sigortalarından kaynaklanan davalar |
Asliye Hukuk Mahkemesi |
İşveren sorumluluk sigortasından kaynaklanan davalar |
Asliye Hukuk Mahkemesi- Asliye Ticaret Mahkemesi |
Karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasından kaynaklanan davalar, |
Asliye Ticaret Mahkemesi, |
İstinaf Mercii |
Bölge Adliye Mahkemeleri |
Temyiz Mercii |
Yargıtay |
Sigorta Hukuku İle İlgili Yargıtay Kararları
- Hukuk Dairesi 2016/15113 E. , 2018/2130 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/03/2016 tarih ve 2015/538-2016/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Sigorta adı altında... de sigortacılık faaliyetini sürdürdüğünü, ... Mahallesinin ... Büyükşehir olmadan önce ... Belediyesi olduğunu, belediyeye ait araçların sigorta poliçelerinin ... Sigorta tarafından yapıldığını, zaman içinde ekonomik sıkıntılar nedeniyle ... Belediye Başkanlığının sigorta borçlarını ödeyemediklerini, ... Belediyesi'nin hak ve borçlarının... Belediyesi'ne geçtiğini, borcun ödenmediğini, bu borç nedeniyle ilamsız takip başlatıldığını,... Belediyesinin borç görünmüyor gerekçesiyle borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu davalı idarenin kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, sigorta poliçelerinin ... Sigorta tarafından yapıldığı iddiası olduğundan davanın ... sigorta tarafından açılması gerektiği, sigorta bedelinin sigorta yaptıran tarafından yatırılması sigorta poliçelerinin geçerlilik koşullarından olduğunu bu kapsamda poliçenin yapılmış olması sigorta bedelinin yatırıldığına karine teşkil ettiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait araçların başka sigorta şirketlerince sigortalandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı prim alacağı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, sigortayı yapan ve davacının aracılık ettiği sigorta şirketlerinin farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davacı vekilince temyiz dilekçesinin ekinde sunulan belgelerden anlaşıldığı üzere, davacının aracılık ettiği sigorta şirketinin “...Sigorta A.Ş.” olan ticaret unvanının, poliçelerin düzenlenmesinden sonra ....09.2015 tarih ve 8906 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmek suretiyle “...Sigorta A.Ş.” olarak değiştirildiği sabit olup, anılan değişikliğin değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
- Hukuk Dairesi 2009/258 E. , 2010/6408 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada Tekirdağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.09.2005 tarih ve 2004/1421 - 2005/986 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin işyerinin dağıtıcısı olduğu ‘P... SA’ firması tarafından davalı ... şirketine ticari hırsızlık sigorta poliçesiyle sigortalanarak, tütün ve mamüllerinin teminat kapsamına alındığını, işyerinde 25.10.2003 tarihinde hırsızlık rizikosu meydana geldiğini ileri sürerek, 4.300 YTL’nın reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının işyerinin dava dışı Türk Nippon Sigorta A.Ş. tarafından 11.08.2003-11.08.2004 tarihleri arasında işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalandığını,aynı işyerindeki sigaraların ‘P... SA’ tarafından 14.10.2003-14.10.2004 tarihleri arasında sigortalandığını, TTK 1286.maddesi gereğince çifte sigortanın olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının aynı işyerini aynı menfaat için 11.08.2003 tarihinde Türk Nippon A.Ş. Ve 14.10.2003 tarihinde davalı şirkete sigortalattığı, TTK 1286 madde gereğince çifte sigorta oluştuğu, ikinci poliçenin hükümsüz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının dağıtıcısı bulunduğu dava dışı P... SA firması tarafından davalı ... şirketine ticari hırsızlık sigorta poliçesiyle sigortalanan davacı işyerindeki sigorta emtiasının çalındığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacıya ait işyeri dava dışı Türk Nippon Sigorta A.Ş.'ne işyeri sigorta poliçesiyle 11.08.2003 - 2004 vadeli poliçesiyle bir yıl süreyle hırsızlığa konu sigorta emtiasını da kapsar biçimde hırsızlık da dahil bir kısım teminatlarla sigorta kuvertürü altına alınmıştır. Poliçe vadesi içinde 24.03.2004 tarihli zeyilname ile sigara emtiası teminat dışına çıkarılmış ise de uyuşmazlığı doğuran 25.10.2003 riziko tarihine nazaran zeyilnamenin dikkate alınma olanağı bulunmamaktadır.
Davalı ...Ş. tarafından düzenlenen poliçede menfaat sahibinin lehine olarak sigorta ettiren dava dışı P..., sigortalı ise ait olduğu kategorideki teminat ile sınırlı olarak poliçede belirtilen (27.000) adet bayiinden birisi olan davacıdır. Sigorta poliçesi düzenletenler farklı olsalar da sigortalı aynıdır. Her iki poliçenin de dava dışı sigorta ettiren P... SA tarafından pazarlanan sigara emtiasını da kapsayacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle farklı menfaatlerin teminat altına alındığından söz edilemez.
Mal sigortalarında, kural olarak sigorta olunan değerin (menfaatin) sigorta bedeline denk (eşit) olması gerekir. Sigortalı mal üzerindeki menfaatin aynı riziko veya rizikolara karşı birden fazla sigortacı tarafından sigortalanmasına çifte sigorta denir.(TTK.nun 1286) ve bu sigorta türünde, sonraki sigortacıların sorumluluğu ilk sigortacının temin ettiği sigorta menfaat değerini aşan kısımla sınırlıdır. Çifte sigortadan söz edebilmek için değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaatin sonradan aynı rizikolara başka bir sigortacıya karşı sigorta ettirilmiş olması gerekir. Bu sigorta türünde sigorta ettirenlerin aynı kişi olması gerekmediği gibi, her iki sigorta sözleşmesinin aynı tarihte yapılması ve aynı vadeyi taşıması zorunluluğu da yoktur. Her iki sigorta süresinin kesişmesi yeterli olup esas olarak sigorta bedelinin sigortalanan menfaat değerini aşması sabit olmalıdır.
Somut uyuşmazlığa dönüldüğünde önce davacıya ait işyerindeki emtialar hırsızlık rizikosuna karşı kendisince (22.500) TL bedelle sigorta güvencesi altına alınmıştır. Sonradan, davalı tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde davacı işyerindeki dava dışı P... SA'nun pazarladığı sigara emtiası hırsızlık rizikosuna karşı daha düşük bir bedelle sigortalanmıştır. Bu durumda, davalı poliçesiyle davacıya ait işyerinde P... SA'ya ait sigaraların tamamının sigortalanan menfaat kapsamına alınıp alınmadığı, davacının yaptırdığı sigorta kapsamındaki emtialar içinde anılan firmaya ait sigara emtiasının sigortalanmasının çifte sigorta mı yoksa TTK'nun 1287.maddesinde düzenlenen kısmi sigorta mı olduğunun belirlenmesi gerekir. Bu amaçla, uzman bilirkişi aracılığıyla davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde de inceleme yapılarak davalı poliçesinin düzenlendiği tarihte işyerinde bulunan P... SA'ya ait sigaraların değerinin poliçedeki değeri aşıp aşmadığı, aştığı takdirde dava dışı T.Nippon Sigorta A.Ş. ile düzenlenen poliçenin de kapsamındaki P... SA'ya ait sigaralar yönünden davalı sigortasının çifte sigorta oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeli, kısmi sigorta olması halinde de davalının sorumlu olduğu miktar somut biçimde saptanarak oluşacak uygun sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu hususlar incelenmeden ve değerlendirilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.